ABD’nin en büyük şehri New York’ta yapılan belediye başkanlığı seçiminde tarih yazıldı. Demokrat Parti adayı Zohran Mamdani, Tel-Aviv’den sonra en fazla Yahudi’nin yaşadığı New York şehrinde oyların yüzde 50,4’ünü alarak, şehrin ilk Müslüman, Afrika (Uganda) doğumlu ve Güney Asya (Hindistan) kökenli belediye başkanı oldu. Mamdani’nin zaferi, yalnızca kişisel bir siyasi başarı değil, aynı zamanda Gazze’de İsrail soykırımına karşı yükselen küresel öfke dalgasının bir sonucu olarak da görülüyor. Gazze’deki soykırım, yüz yıla yakındır süren İsrail propagandasının arkasındaki kanlı gerçeği ve ABD siyasetine nüfuz eden yapısını gözler önüne serdi. Eski vali Andrew Cuomo’nun bağımsız aday olarak girdiği yarışta arkasında büyük sermaye destekli süper PAC’ler ve İsrail yanlısı lobi gruplarının oluşturduğu güçlü bir ittifak bulunuyordu.
Tüm bu çabalara rağmen, seçmenlerin çoğunluğu değişimden yana tavır koydu. Seçim kampanyasında Gazze’deki soykırıma açıkça tepki gösteren Mamdani’nin ciddi bir aday olduğu algısını güçlendirdiği değerlendiriliyor. Mamdani, New York’a gelmesi halinde, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında yakalama kararı olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu tutuklayacağını açıklaması da büyük destek almıştı. Özellikle genç New Yorklu seçmen nezdinde sivil haklar ve adalet talebi konusunda Mamdani’nin Filistin mesajının çarpan etkisi oluşturduğu belirtiliyor. Mamdani’ye karşı kaybeden Andrew Cuomo, ön seçimleri kaybetmesinde halkın İsrail’e yönelik öfkesinin etkili olduğunu belirtmişti.
Brooklyn Paramount Tiyatrosu’nda binlerce destekçisine seslenen Mamdani, tarihi zaferini birleştirici mesajlarla kutladı: “Bu şehir, artık sadece zenginlerin değil, herkesin New York’u olacak. Bu hareketi birlikte kurduk. New York artık umudun, adaletin ve dayanışmanın şehri olacak.” Mamdani, “Bizi bölmeye çalışanlara karşı New York’u birleştireceğiz. Bu şehirde artık herkesin sesi duyulacak” dedi. Mamdani, konuşmasında zaferini göçmen kökenli emekçilere ve sistem dışına itilen topluluklara adadı. Mamdani, şehirde yaşayan bir milyon Müslüman’ın da artık gönül rahatlığıyla kimliklerini taşıyabileceğini belirtti. Mamdani, “Bir Müslümanım ve bunun için özür dilemeyi reddediyorum” sözleriyle kendisini hedef alan İsrail lobisine de cevap verdi.
Mamdani’nin zaferi, New York’ta yalnızca yönetim değişikliğini değil, ülke siyasetinde ideolojik bir kırılmayı da simgeliyor. Güçlü lobilerin, büyük sermayenin ve eski siyasi düzenin birleşik muhalefetine rağmen kazanılan bu seçim, genç ve ilerici seçmenlerin artan etkisini gözler önüne serdi. Seçim sonuçları “İsrail lobisinin desteğini almadan da seçimlerin kazanılabileceğini” göstermesi, Washington’da dengeleri derinden etkileyebilir. Siyasi gözlemciler, Mamdani’nin başarısının Demokrat Parti’nin ulusal düzeydeki yönelimini de etkileyebileceğini belirtiyor.