İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki Fransa Başkonsolosluğu, bina bahçesindeki Fransız Kültür Merkezi’nin kafesini işleten Robela Turizm Şirketi’nin sözleşmesini tek taraflı feshetti; işletmenin tahliyesini istedi.
Akşam gazetesinde yer alan haberde, kafeyi yedi yıldır işleten şirket, sözleşmeye aykırı fesih iddiasıyla Fransa Cumhuriyeti’ne dava açtı. Konsolosluk da karşı dava açtı; sözleşmenin Fransa kanunlarına göre işlediğini ve fesih haklarının bulunduğunu savundu.
Mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti, davanın Türk mahkemelerinde açıldığı ve bu nedenle yargılamada Türk hukukunun uygulanmasının gerektiğini bildirdi. Bilirkişi raporunda işletmecinin zararının tespit edilerek ödenmesi gerektiği de belirtildi.
1961 VE 1963 SÖZLEŞMELERİ
Emekli büyükelçi Uluç Özülker, Osmanlı dönemindeki Fransa imtiyazını hatırlatan bu ilginç davayı Odatv’ye değerlendirdi. Aynı zamanda 2002-2006 yılları arasında Paris büyükelçiliği yapan Özülker, 1961 tarihli Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi ile 1963 tarihli Viyana Konsolosluk İlişkileri Sözleşmesi’ne işaret ederek, “İki sözleşme var. Biri büyükelçiliklerle ilgili, ikincisi de konsoloslukları kapsar. Aradaki en büyük fark şu; büyükelçiliğe dokunamazsınız ama konsolosluğa dokunursunuz” dedi.
Özülker’in bahsettiği sözleşmelerden 1961 sözleşmesi; büyükelçiliklerin statüsünü, dokunulmazlıklarını ve imtiyazlarını düzenliyor. Bu nedenle büyükelçilik binaları dokunulmaz konumda, polis veya ev sahibi devlet yetkilileri büyükelçiliğe izinsiz giremiyor.
1963 sözleşmesi ise konsoloslukların görev, yetki ve sorumluluklarını belirliyor. Konsolosluk binaları da korunuyor ancak büyükelçilikler kadar mutlak dokunulmazlığa sahip olmuyor. Ev sahibi devlet, belirli koşullarda, örneğin ciddi bir kamu güvenliği tehlikesinde konsolosluğa müdahale edebiliyor. Bu nedenle birisinde dokunulmazlık tam iken diğerinde daha sınırlı bir dokunulmazlık olduğu kabul ediliyor.
“BURADAN BİR ŞEY ÇIKMAZ”
Özülker, bu durumu şöyle özetledi:
“Konsolosluğun görev sahasındaki icraatıyla orantılı olarak dokunulmazlığı vardır. Başka bir ifadeyle, konsolosluk çalışanı gitti araba kazası yaptı. Büyükelçilikten gittiyse bir şey yapılamayabilir. ‘En fazla geri alın bunu’ derler, ama konsolosluktan gittiyse gerekli ceza rahatlıkla verilebilir.”
Yine de Fransa Başkonsolosluğu’nun sözleşmeyi feshetmesinin “doğal” olduğunu belirten Özülker, “Hangi kapsam içinde bu işin yapıldığına bakıldığında, eğer konsolosluğun asli görevleriyle ilgiliyle onun da dokunulmazlığı vardır. Fransız Kültür Merkezi, konsolosluğun uzantısıdır. Bu haliyle bu davayı bir yere götüremezsiniz” görüşünde bulundu.
Oğuz Ok