Prof. Dr. Simten Malhan, Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde görev yapıyor, ve Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur, Ankara Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği’nde eğitim görevlisi olarak çalışıyor. İki uzman, meme kanserine odaklanan önemli bir araştırma çalışmasına imza attı.
Yaptıkları araştırmanın adı, “Erken Evre HER2+ Meme Kanserinde Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımlarının Klinik, Ekonomik ve Toplumsal Değeri” ve sonuçlarını kamuoyuyla paylaştılar.
Çalışma sonuçlarına göre, meme kanseriyle ilişkili toplam maliyetin yaklaşık yüzde 75’i dolaylı maliyetlerden oluşuyor. Erken teşhisin sadece tedaviye değil, ekonomiye de katkı sağladığı belirtiliyor. Araştırmaya göre, erken evrede uygulanan tedaviler, sağlık sistemi genelinde 10 yıllık dönemde 25,4 milyar TL düzeyinde doğrudan maliyet tasarrufu sağlarken, ulaşım ve bakım gibi tıbbi olmayan kalemlerde de yaklaşık 7,1 milyar TL tutarında dolaylı tasarruf sağlıyor.
“Refah Artışına Katkı Sağlıyor”
Araştırmayı değerlendiren Prof. Dr. Simten Malhan, “Erken evre tedaviler, sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğini güçlendiren ve uzun vadeli refah artışına katkı sağlayan en önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar Uzun ve Kaliteli Yaşıyor”
Araştırmanın klinik boyutunu ele alan Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur ise erken tanı ve kişiselleştirilmiş tedavilerin hastalık yönetimindeki önemine dikkat çekerek, “Erken tanı, meme kanserinde tedavi başarısının kritik bir adımı. Ancak asıl fark, her hastanın tıbbi ve kişisel ihtiyaçlarına göre planlanan kişiselleştirilmiş tedavilerle ortaya çıkıyor. Bu sayede hastalığın metastatik aşamaya ilerlemesi önlenebiliyor, kadınlar daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürdürüyor” şeklinde konuştu.
